Komünitenin Yapısı ve Komüniteye Etki Eden Faktörler
Belirli bir alanda sürekli etkileşim içerisinde bulunan canlıların oluşturduğu topluluğa komünite denir. Komünitede aynı yaşam ortamını paylaşan türler bir arada bulunur. İncelemede kolaylık sağlamak amacıyla komünitede bitki ve hayvanların ayrı ayrı ele alındığı görülse de bunlar arasındaki bağımlılığın gözardı edilmemesi gerekir. Bakteri ve mantar gibi birçok organizma da komünite içinde yer alabilir. Ayrıca bir komünite içerisinde başka komü- nitelerde olabilir. Örneğin bir ormanda bulunan bütün mikroorganizmalar, bitkiler ve hayvanlar bir komüniteyi oluşturur. Bu türlerden bir hayvanın sindirim boşluğunda bulunan çeşitli mikroorganizmalar da komünite olarak kabul edilir.
Komünitelerin tipi ve büyüklüğü, komüniteyi oluşturan canlı türlerinin çeşitliliği ve çevre şartlarının organizmalar üzerindeki etkilerine bağlıdır (Resim 3.1). Örneğin sıcaklık, nem, yağış, besin vb. faktörler tür çeşitliliğini dolayısıyla komünite tipini ve büyüklüğünü etkiler. Ekvator’dan kutuplara, ovalardan dağlara doğru değişik tip ve büyüklükte komünitelere rastlanır. Komüniteler, tür çeşitliliği bakımından farklılık gösterir. En az tür çeşitliliği kutup bölgelerindeki komünitelerde görülürken orta enlemlere doğru gidildikçe çeşitlilik artar ve tropikal bölgelerdeki komünitelerde tür çeşitliliği en yüksek düzeye ulaşır. Enlemlerdeki tür çeşitliliği daha çok iklimsel nedenlere bağlıdır. Komünitenin coğrafik büyüklüğü de tür zenginliğini etkileyen bir diğer etkendir.

Evsel ve endüstriyel atık suları, tarımsal kirleticiler tatlı suları kirletmektedir. Sucul ekosistemlerde, kirlenmenin canlılar üzerindeki etkileri incelendiğinde kirlilik derecesi arttıkça çeşitliliğin azaldığı görülmüştür. Birçok araştırma sucul ortamda yaşayan tür çeşitliliğindeki azalmanın su kirliliğine bağlı olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte sularda derinlik arttıkça ışık, ısı, oksijen gibi yaşamsal faktörler azaldığından tür çeşitliliği azalır.